Bölgede gelişen olaylar Türkiye’nin yararına mı yoksa yararına değil mi?
Amerika işkal ettiğinden buyana pastanın büyük bir bölümünü yağmalamıştı.
Arta kalanları da ak babalar silip süpürmüştü, destek olmayan gözle de görülen, kösteklik yapan Amerika, kuzey Irak’ta Türkiye ile Kürt aşiretlerini karşı karşıya getirmektir.
Yani oyun oynamaktadır. Kendisin eğittiği, Peşmergeler ile Türk ordusu arasında bir güç denemesi yaptıracaktır. Bu Türkiye’nin hem maddi hem manevi zarara uğraması demektir.
Karlı çıkacak olan Türkiye’nin müftefiği Amerika’ dır.Silahlarının denemesini yapacaktır. Etkisinin olup olmadığını görecektir, Bizim vekillerde seçim telaşındalar, Amerikan vatandaşı olan başbakan, birde bayan başbakanımız vardı hatırlarsanız ki
ne yemin etmişlerdi Amerikan vatandaşı olmak için kısa hatırlatma yapalım.
ABD vatandaşlık yemini
'Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiyeti ve egemenliğini reddettiğime; Bundan böyle, ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma; ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime; kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime; kanunun gerektirdiği durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde
çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.'
Türkiye büyük millet meclisindeki yemine bakalım, hangisine daha sadık bizim başbakanlar:
'Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.'
1919 Samsundan ne umutlarla çıkmıştı yola Mustafa Kemal Atatürk 2007 cumhuriyetin
Kaderine bakınız büyük bir ulus devlet ne hallerde ne hallere düşürdüler
‘’19 Mayıs 2002, Büyük Önder Atatürk'ün ulusal kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere Samsun'a çıkışının 83 üncü yıldönümüdür. 19 Mayıs 1919, Sevr Antlaşmasıyla paylaşılan Türk topraklarının ve yok sayılan Türk Ulusunun, Atatürk'ün büyük önderliği ve Türk Ulusunun kahramanlığıyla dimdik doğrulduğu gündür. O gün, Büyük Önder ve beraberindeki 18 kader arkadaşının, Samsun'dan Anadolu'ya çıkarak, çok sevdiği ulusunun bağrında yeni Türkiye Cumhuriyeti idealinin gerçekleştirilmesinin ilk adımının atıldığı gündür. Büyük Önder, o gün millî mücadeleyi başlatmış; Türk Ulusunun azim ve kararlılığıyla bu haklı mücadele kazanılmıştır. Bu mücadelenin kazanılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve cumhuriyetini gelecek kuşaklara taşıyacak devrimler, O'nun ilkeleri doğrultusunda hayata geçirilmeye başlanılmıştır.
Büyük Önder Atatürk'ün koyduğu ilkeler, uyandırdığı esinler, izlediği yöntemler öylesine güçlü ve uzun solukludur ki, bugün de, Türk toplumunda, demokrasi ve gelişme yolunda, çevresinde toplumsal dayanışma ve ortak eylem gerçekleştirilebilecek, özgürlük içinde birleştirici güçte tek eksen önemindedir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün başyapıtı olan Türkiye Cumhuriyeti, özgürlükçü ve insancıl özelliği, laik dünya, toplum ve insan anlayışına dayalı oluşundan kaynaklanmaktadır. Laik görüş sayesindedir ki, Türkiye Cumhuriyeti, bilimsel düşünüşün geçerlilik ilkelerini toplumsal yaşama egemen kılmayı amaç edinmiş, tek gerçek kılavuz olarak müspet bilimi benimsemiştir.
Kısacası, Türk devrimine Türk aydınlanması özelliğini veren, Atatürk'ün önderliğini işlevsel ve kalıcı kılan, bu devrimin özünün laik nitelikte oluşudur. Laik düzenin, laik anlayışın da temeli, akıl ve bilim yoludur. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, bu özellikleriyle, gerçekten, çok üstün düzeyde bir sanat eseri niteliğindedir. Zaten, kalıcı, sağlam bir devlet kurmak ve yaşatmak, bilime dayalı olduğu kadar, yüksek sanatçı yeteneği de gerektiren bir iştir. Bugün toplumumuzun her kesimindeki yurttaşlara düşen görev, bu Türk aydınlanmasının birikimlerini, bilim ve sanat alanlarında yaratıcılığa açtığı yolları, demokratik bir toplumsal dayanışmaya temel olmak üzere oluşturduğu laik, ulusal toplum üyeliği bilincini, yurttaşlık bilincini, o büyük insanın, ölümsüz Atatürk'ün kendi kişiliğinde örneğini bizzat verdiği düzeye çıkarmaya çalışmak olmalıdır.,,
Bataklık takı sivrisineklerin büyükleri uçuyor.
Yeni bataklıklar yaratmak ve yuvalanmak için,
Bizi de o bataklıklara sürüklüyorlar, dünya gözünde
Türkiye’nin yeri ne olacak?
Yusuf Ter 31.05.2007
Saat 23:05 İsviçre
|