SEN SIRRIYIN KÖLESİ OLMA SIRRIN SENİN KÖLEN OLSUN ...YUSUF TER.
   
 
  Eğitim Bizim Çocuklar


Yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğu.Bununla da kalmayıp iki kişinin bu dayak ve işkence yüzünden öldüğünü okudum.
Nerede, nasıl yaşıyoruz, neyi sorguluyoruz ki? Tepkisiz, olana bitene uzaktan bakan, ekmek kavgasına düşmüş insanlar; çevreden ve yaşamdan kopuk bir yaşamın içinde gidip, geliyorlar. Gözleri açıldığında da bir şeyler çoktan olmuş bitmiş oluyor..Bunlar olurken de yine birilerinin vicdan hesabı yapıp, ben vicdana geldim demesini mi beklemek kalıyor

İçimizdeki çürükleri nasıl temizleyeceğiz. Bu vurdum duymazlıkla mı? İlgili yerlere şikayet etmeden hep korkak yaşayarak mı? Bana dokunmayan bin yaşasın..Padişahım, sen çok yaşa naralarıyla mı?
Pardon devletim, sen çok yaşa! Diyerek mi?
Sorumsuz gidişata artık dur demek, geldi de geçiyor..

Bin dokuz yüz elliden sonra anti- devrim uygulayarak. Sorsanız hepside “biz Atatürkçüyüz, Atatürk devrimlerine sahip çıkıyoruz, onun yolunda yürüyoruz” derler.
Atatürk’ün uyguladıklarını, onun yarım kalan devrimlerini yıkarak, değiştirerek tamamlayamadıklarını göremiyor musunuz?

Eğitimi yozlaştırarak, bilinçsiz eğitim sağlayarak insanları cahil bırakan yine bu sistemin içindeki seçtiklerimiz, seçilenler değil mi? Sosyalizm’den devrimden korkarlar, gerçekleri öğretmekten öğretilmesinden yana olmazlar. Bin dokuz yüz elliden sonra başını kuma sokmuş bir halk yaratılmıştır.Bu kırıntılar, o zamanların ürünleridir.

Acılarını yaşıyoruz, çekiyoruz.. Tarihimize anti- devrim olarak geçtiler. Darbeler, katliamlar.. Kendilerinin yaptıklarını Sosyalist’lerin, sol düşüncelilerin, devrimcilerin üstlerine yıkarak gruplaştırdılar. Siz- biz grubunu yarattılar. Kardeşi- kardeşe düşüren yine onlardı. Huzura, kardeşliğe düşmanlardı. Ürettiklerini satmak zorundaydılar. Bunu da başarıyorlardı. Okumuş cahiller, işlerini çok güzel kıvırıyordu.

Solcuları, devrimcileri, aydınları karalayarak bu günlere kadar geldiler. Halen de karalıyorlar. Eğitim alanında hep öcü, korkunç vahşeti kan dökenler olarak çocuklara öğretiyorlar. Okumuş cahil kişilerde, başını kuma sokanlarda o yönde görerek hem cumhuriyete hem de kendi vatandaşına zulümle bunu yaşatıyor.

Bir çocuk, sadece bizim gördüklerimiz.. ya göremediklerimiz.
Sistemi bu halk mı bozdu, çürüttü? Türkiye’yi bu günlere, bu durumlara bu halk mı getirdi?

Her dört yılık seçimde, Türkiye bir 40 yıl gerilere gidiyor.
Batıyı yakalayamıyor, yakalamak istemiyor.

Bütün bunlar çığlıklara kulak tıkayan, gözleri kapatıp görmeyen, uzanan elleri, ses çıkaranı anında bastıran, yok etme çarkının düğmesine anında basan Türkiye’ de oluyor.

Türkiye’miz de olup bitenleri ilgilendiren sorun; ne Amerikan’lısını, ne batılısını ne de güneylisini, dört bir yandakini ilgilendirmez.

Halk evlerini kapatarak, kütüphaneleri yakarak, yok ederek gençleri hayattan kopuk büyütüyoruz.
Cımbızla seçilerek, Türkiye için çalışmayanları başa getiriyoruz.

Eğitim sitemi yeniden yapılanmalı. Atatürk devrimlerine sahip çıkılmalı.
İşte o zaman, bu canavarların elinden kendimizi kurtarırız.

Yusuf Ter 29.12.2006
Saat 00:22 İsviçre

 
HAVA DURUMU TARİHTE BUGÜN KÖŞE YAZARLARI
 






DUYURU PANOMUZ
 

DUYURU PANOMUZ


HALK ŞİİRİNDE EMPERYALİZME BAŞKALDIRI ANTOLOJİSİ KİTABIMIZ ÇIKTI DUYRULUR

YENİ

EY RENKSİZ DÜNYA Kitabım Çıktı Ufuk Matbadan 2009
isteme adresi
yusufter5711@hotmail.com

sitemize hoş geldiniz


Kitabıma Ulaşa bileceğiniz Kitapçı OKTAY DAĞDEVİREN Tel:0535 838 82 52 -Ey Renksiz Dünya Kitabım


Çıkan Kitaplarım ..DAĞLAR ŞAHİT AŞKIMA ..RÜZGAR GÜLÜ ..PALAZLANMIŞ YAVRUM ..ŞİİR KÖR İNSANIN GÖZÜDÜR
YUSUF TER
İletişim

SÖZLÜK
 


 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden